28 Şubat 2011 Pazartesi

Horoz Gülümsemezse

Horoz üzüldüğünde Tavuğunu üzer....
Tavuk üzülünce uyuyamaz... Yemek yiyemez... Kahvaltı yapmaz..... Yemez içmez...
Horozu gülümseyince karnının acıktığını, kursağına akşamdan beri bir şey göndermediğini fark eder. Yaşamsal faaliyetlerine geri döner...

Tavuk Horozunu çok sever...
Yeni traş olmuş Horozunun kısacık saçlarını öper...

25 Şubat 2011 Cuma

Horozumu Kaçırdılar

Horozla Tavuk sabah uyanırlar, işe gideceklerdir. Tavuk, bu kümesten işe ilk kez gidecektir ve dolayısıyla
"Hangi yolda gidicez, nerden dönücez..." diye sormaya başlar.. Zaten yol kaybetme korkusu vardır.
Horozunu takip etmeye karar verir fakat hain Horoz alel acele yolu tarif ederken ben 50km hızla gidemem diyerek evden çıkar. Yani, Horoz kaçar....

Horozun acele edişine evden apar topar çıkışına, hızla çıkayım bana yetişemesin diye içten içe düşünmesine, tavırlarına, çabucak öpüp evden çıkmasına Tavuk güler... Tavuk Horozun peşine takılırken acele eden kendi haline de güler..

Gıdaklama

Ve tavuk gıdaklar....

22 Şubat 2011 Salı

İstanbulda Bir Tavuğun Pazar Günü

Haftanın 5 tam ve 1 yarım gününü çalışarak geçiren Tavuk ve Horoz bir pazar gunünün tadını dinlenerek birbirlerinin kanatları altında geçirirler. Sabah gözünü açtığında başucunda Tavuğunu gören Horoz öyle sıcak öyle tatlı sarılırki Tavuğun içi ısınır... Sokulur sevgilisin yanına ve sıcak sıcak yumuşak yumuşak uyuyarak sakin bir pazar gününün tadını çıkarmaya başlarlar...  Yataklarından çıktıklarında evleri sıcacıktır... Horoz duş alırken Tavuk kahvaltı hazırlar... Gün boyu birbirlerine sarılırlar, tv izlerler güler konuşurlar. Tavuk bir ara ütü yapar; gömlekler onun için kolaydır da pantolonlarla arası pek iyi değildir.. Horozuda pantolonları ütülerken ona yardım eder...
Aksam yemeklerinde Ege cuprasi buharda pişmiş sebzeler ve bolca salata yiyeceklerdir.

18 Şubat 2011 Cuma

İstanbulda Bir Tavuk

Yeterince kuluçkada bekleyen civciv 13 Haziran 1984'te İstanbul - İstinye Devlet Hastanesi'nde yumurtadan çıkar. Aslında çıkmaz çıkarırlar. İnatçılığı daha hayata gözlerini açtığı, çipil çipil baktığı gün onunla olan bu civciv biraz İstanbullu biraz Bafralıdır. İstanbullu tavuklardan öğrendiği şeyler kadar Anadolunun tavuklarından öğrendiği şeylerde vardır. 



Tam bir tavuktur, sinirlenince:

-Bık! Bık Bık! BIK BIK BIK BIK! Peki tamam Bık! der.

Her gün yemini kazanmak için işe gider ve kümesine döner. Altın yumurtlamaz ama yumurtlar, hoş yumurtlamaya başlayalı henüz 2 yıl bile olmamıştır. ...



Horozunu sever, kıskançtır, başka tavuklar horozunun yanına yaklaştığında; bahçelerine izinsiz ziyarete geldiklerinde kafasını uzatır, sert sert bakar, emin ama yavaş adımlarla yanlarına gider ve tabiiki kovalar :) Kanatlarını da bir güzel havalandırır sonra. Arada ferahlamaya ihtiyacı vardır....