17 Nisan 2012 Salı

evlilik hallerine alıştım gibi gibi. bana kalsa ben telkin edilmesem dahaaa çooooook zaman alır bu işler ama etrafımdakiler, şöyle yapınca kolay oluyor, bak böyle yaparsan rahat edersin dedikçe ve bunları uyguladıkça rahatlıyorum. bu etrafımdakiler horoz, bir kaç arkadaşım ve nünü....sağolsunlar, hep olsunlar.

iş çıkışı eve gider gitmez mutfağa girmemin benim bir zorunluluğum olmadığını söyleyen Horoz'uma sevgilerimi göndermek geldi içimden :)

-Eve girer girmez mutfağa girmek gibi bir zorunluluğun yok, dinlenmek istersen dinlen, ayaklarını uzatmak istersen uzat,  duşunu almak istiyorsan al, benim, hemen yemek!!! diye bir beklentim yok. Senin de bir hayatın var. diyen bir horozum var. İnsan bazen yatmak ve hiç bir şey yapmamak ister, bu isteğini söyle. de diyen bir horoz, canım horoz! :)

evimizi seviyorum. evimizde bana dair izlerin olması benim kendimi oraya ait hissetmemi sağlıyor. mesela ; mutfaktaki bebeğim, mesela su bardağım,eski eşyaları severim, müzeyyen annemden aldığım ve bebeğimin yanında duran su bardağım... :)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Gıt gıt!